we, we're running through the town
-biz kasabanin içinden koşuyoruz
our senses had been drowned
-hislerimiz boğuldu
no place we haven't been before
-daha önce hiç bulunmdiğimiz bir yer yok
we learnt to live and then
-yaşamayi öğrendik ve ardindan
our freedom came to an end
-özgürlüğümüz sona erdi
we have to break down this wall
-bu duvari yerle bir etmek zorundayiz
[geçiş]:
too young to live a lie
-bir yalani yaşamak için çok genç
look into my eyes
-gözlerimin içine bak
[nakarat]:
ready set go it's time to run
-hazir çik git koşma zamani
the sky is changing we are one
-gökyüzü değişiyor biz yalniziz
together we can make it while the world is crashing down
-birlikte onu yapabiliriz dünya yerle bir olurken
don't you turn around
-dönmez misin
we are looking back again
-yine geriye bakiyoruz
on loneliness and pain
-yalnizliğa ve aciya
never been so wide awake
-hiç bu kadar geniş olmamişti
breathe slowly in and out
-yavaşça nefes al,ver
somewhere beyond the clouds
-bulutlarin ötesinde bir yerde
i can see the morning break
-sabahin doğuşunu görebiliyorum
[geçiş]
[nakarat]
leave it all behind you now
-hepsini ardinda birak şimdi
the final wall is breaking down
-son duvar çöküyor
we are what it's all about
-biz, o ne olacaksa oyuz
nothing can stop us now
-biz şimdi hiçbir şey durduramaz
i promise you right now
-sana hemen şimdi yemin ediyorum
i'll never let you down
-seni hiç hayal kirikliğina uğratmayacağim
[nakarat] x 2