People talk, people talk
İnsanlar konuşur, insanlar konuşur
But they don't wanna say what they're really trying to say
Ama gerçekten demek istedikleri şeyleri söylemek istemezler
Hopes and fears, smoke and mirrors
Umutlar ve korkular, duman ve aynalar
Save all the vacant words for yourself, they just fade
Boş sözlerini kendine sakla, onlar sadece soluyor
People run, people walk
İnsanlar koşar
But they don't ever see past the world that they're in
Ama içinde oldukları dünyanın geçmişini görmez istemezler
So if it's talk that you want from me then maybe you should let me in
Bu yüzden eğer benden istediğin bu konuşmaysa o zaman içeri gitmeme izin vermelisin
Oh, you keep saying you won't let me go
Beni bırakmayacağını söyleyip duruyorsun
Oh, you keep saying what I've heard before
Daha önce duyduklarımı söyleyip duruyorsun
Talk
Konuş
Playing with empty hearts,
Boş kalplerle oynuyorsun
Reading words from blank pages,
Boş sayfalardan kelimeleri okuyorsun
We're going nowhere now
Şimdi biryere varmıyoruz
So if it's talk that you want from me then maybe you should let me in
Bu yüzden eğer benden istediğin bu konuşmaysa o zaman içeri gitmeme izin vermelisin
Oh, you keep saying you won't let me go
Beni bırakmayacağını söyleyip duruyorsun
Oh, you keep saying what I've heard before
Daha önce duyduklarımı söyleyip duruyorsun
Talk
Konuş
All I hear is talk
Tüm duyduğum konuşma
Keep talking to me like,
Benimle konuşmayı sürdürüyor gibi
Keep talking to me like,
Benimle konuşmayı sürdüryor gibi
Know all about you.
Senin hakkndaki herşeyi biliyorum
Know all about you.
Senin hakkındaki herşeyi biliyorum
Oh, you keep saying you won't let me go
Beni bırakmayacağını söyleyip duruyorsun
Oh, you keep saying what I've heard before
Daha önce duyduklarımı söyleyip duruyorsun
Talk
Konuş