Tired and frozen, I'm under your spell
-Yorgun ve çok üşümüş... senin büyünün altındayım.
I thought I knew you, but now I know you well
-Seni bildiğimi düşündüm, ama şimdi daha iyi biliyorum.
I wake up beside you, move across your killing floor
-Senin yanında uyanıyorum, katili olduğun yerin karşısına gidiyorum.
I need my freedom and I see an open door
-Özgürlüğüme ihtiyacım var ve açık bir kapı görüyorum.
The room is getting smaller and the walls are closin' in
-Oda gittikçe küçülüyor ve duvarlar etrafımı sarıyorlar.
No one's leavin' and nobody's gettin' in
-Herkes gidiyor ve kimse varmıyor.
I try to run, I try to hide
-Koşmayı deniyorum, saklanmayı deniyorum
I try to tell you what I'm feelin' inside
-Sana içimde hissettiklerimi söylemeye çalışıyorum
Should I stay, should I go
-Kalmalı mıyım, gitmeli miyim?
You know I wanna touch you
-Biliyorsun, sana dokunmak istiyorum.
But there's nothing left to hold
-Ama tutabileceğim birşey yok.
Don't chain my heart (don't chain my heart)
-Kalbimi zincire vurma! (Kalbimi zincire vurma!)
Don't chain my soul (don't chain my soul)
-Ruhumu zincire vurma! (Ruhumu zincire vurma!)
Don't chain my heart (don't chain my heart),
-Kalbimi zincire vurma! (Kalbimi zincire vurma!)
'cause you got to let it go
-Çünkü gitmesine izin verdin.
Looks like trouble, the signs are everywhere
-Dert gibi duruyor, işaretler heryerde...
I bend a little but you take more than your share
-Biraz razı oluyorum ama sen payından daha fazlasını alıyorsun
Crimes of passion, crimes of mortal men
-Tutkunun suçu... ölümlülerin suçları
It's a deadly attraction and I won't be fooled again, baby
-Bu öldürücü bir çekicilik ve yeniden enayilik yapmayacağım bebeğim.
The storm is coming, the winds begin to rise
-Fırtına geliyor, rüzgar artmaya başlıyor.
Please release me from this house of compromise
-Lütfen beni bu uzalaşma evinden azad et!
All day, all night, your love is like an outlaw waiting till the time is right
-Tüm gün, tüm gece, aşkın bir sürgün gibi doğru zaman gelene dek bekliyor.
Nobody's wrong, no one's to blame
-Kimse haklı değil, kimse suçlu değil.
Maybe it's just too hot because we're standin' in the flame
-Belki fazla sıcak çünkü ateşte durmuş bekliyoruz.
Don't chain my heart (don't chain my heart)
-Kalbimi zincire vurma! (Kalbimi zincire vurma!)
Don't chain my soul (don't chain my soul)
-Ruhumu zincire vurma! (Ruhumu zincire vurma!)
Don't chain my heart (don't chain my heart),
-Kalbimi zincire vurma! (Kalbimi zincire vurma!)
'cause you got to let it go
-Çünkü gitmesine izin verdin.
I'm a victim of your pain and jealousy
-Senin acının ve kıskançlığının kurbanıyım.
I feel like a prisoner and you hold the lock and key
-Bir mahkum gibi hissediyorum ve sen beni kilitli tutuyorsun
We lost our vision, we lost our paradise
-Görüşümüzü kaybettik, cennetimizi kaybettik
But there's still a part of me I refuse to sacrifice
-Ama hala feda etmeyi kabul etmeyen bir parçam var.
I try to run, I try to hide
-Koşmayı deniyorum, saklanmayı deniyorum
I try to tell you what I'm feelin' inside
-Sana içimde hissettiklerimi söylemeye çalışıyorum
Should I stay, should I go
-Kalmalı mıyım, gitmeli miyim?
You know I wanna touch you
-Biliyorsun, sana dokunmak istiyorum.
But there's nothing left to hold
-Ama tutabileceğim birşey yok.
Don't chain my heart (don't chain my heart)
-Kalbimi zincire vurma! (Kalbimi zincire vurma!)
Don't chain my soul (don't chain my soul)
-Ruhumu zincire vurma! (Ruhumu zincire vurma!)
Don't chain my heart (don't chain my heart),
-Kalbimi zincire vurma! (Kalbimi zincire vurma!)
'cause you got to let it go
-Çünkü gitmesine izin verdin.
[x2]