once upon a year gone by
bir kez daha bir yıl geçti
she saw herself give in
o kendini vazgeçerken gördü
every time she closed her eyes
her seferiinde gözlerini kapadı
she saw what could have been
olabilecekleri gördü
well nothing hurts and nothing bleeds
hiçbir şey acıtmıyor ve kanatmıyordu
when covers tucked in tight
örtüler sıkıca sarıldığında
funny when the bottom drops
komik dipler düşmeye başladığında
how she forgets to fight... to fight
o nasılda savaşmayı unuttu
and it's one more day in paradise
ve bu cennette birgün daha
one more day in paradise
cennette bir gün daha
as darkness quickly steals the light
karanlık çabucak ışığı çalarken
that shined within her eyes
bu onun gözlerinde parladı
she slowly swallows all her fear
o tüm korkusunu yavaşça yuttu
and soothes her mind with lies
ve aklındaki yalanları attı
well all she wants and all she needs
onun tüm ihtiyaçları ve istekleri
are reasons to survive
hayatta kalması için nedendi
a day in which the sun will take
bir gün güneş götürecek
her artificial light... her light
onun sahte ışığını
and it's one more day in paradise
ve bu cennette birgün daha
one more day in paradise
cennette bir gün daha
it's one more day in paradise
bu cennette birgün daha
one last chance to feel alright... alright
iyi hissetmek için son bir şans daha
don't pretend to hold it in just let it out
buna sarılmak için rol yapma sadece koyuver gitsin
don't pretend to hold it in just push it out
buna sarılmak için rol yapma sadece dışarı sal
don't you try to hold it in just let it out and
buna sarılmak için deneme sakın sadece koyuver gitsin
don't you try to hold it in you hold it in
buna sarılmak için deneme sakın
[chorus]
once upon a year gone by
bir kez daha bir yıl geçti
she saw herself give in
o kendini vazgeçerken gördü
every time she closed her eyes
her seferiinde gözlerini kapadı
she saw what could have been
olabilecekleri gördü