Sometimes I feel his love, sometimes I dont
*Bazen ona aşık gibi hissediyorum, bazen hissetmiyorum
Theres times when he proves it then times when he wont
*Ancak o daha sonra yapamayacağını kanıtlarken
Its time I know the deal about how he truly feels
*Benim ona karşı nasıl gerçek duygular hissettiğimi biliyorum
I guess whats killing me is just not knowin
*Galiba beni neyin öldürdüğünü bilmiyorum
My friends all tell me maybe I should seek a psychic
*Arkadaşlarım her zaman belki bir medyumla görüşmelisin diyorlar.
They tell me just beware I may or may not it
*Ve onlar onu sadece benim yapabildiğimi,
sadece benim sakındığımı ve beğenemeyeceğimi söylüyolar.
But either way I know I need to get some answers
*Ama benim her iki yolda da bazı cevaplara ihtiyacım var.
About I stand with him
*Nerede onunla olacağım
How do I know, I need to know
*Nasıl bilebilirim, Bilmem gerek.
If hes for real wont you please let me know
*Eğer gerçekten sen oysan ya da olmayacaksan lütfen bilmem için bana izin ver
Or is he just playin, whats your magic card show
*Veya o hep adil mi oynar, büyülü kart gösterine ne oldu
Something bout when hes here makes me not see so clear
*Bir şey söylerken o da burada onu görmemi engelliyor
Does your crystal ball show any lovin at all
*Senin sihirli küren tüm o aşkı gösterebilir mi?
My friends all tell me maybe I should seek a psychic
*Arkadaşlarım her zaman belki bir medyumla görüşmelisin diyorlar.
They tell me just beware I may or may not it
*Ve onlar onu sadece benim yapabildiğimi,
sadece benim sakındığımı ve beğenemeyeceğimi söylüyolar.
But either way I know I need to get some answers
*Ama benim her iki yolda da bazı cevaplara ihtiyacım var.
About I stand with him
*Nerede onunla olacağım
How do I know?, I need to know
*Nasıl bilebilirim? Bilmem gerek
I know this must seem so desperate
*Ben bunun çok umutsuz göründüğünü biliyorum
But desperate is what Ive become
*Ama umutsuz olmak benim ne olduğumdur.
Ill do anything to know Im the only one
*Benim tek olduğumu bilmesi için bir şeyler yapacağım
Anything to get the truth from you
*Senden gerçeği öğrenmek için herhangi bir şey.
My friends all tell me maybe I should seek a psychic
*Arkadaşlarım her zaman belki bir medyumla görüşmelisin diyorlar.
They tell me just beware I may or may not it
*Ve onlar onu sadece benim yapabildiğimi,
sadece benim sakındığımı ve beğenemeyeceğimi söylüyolar.
But either way I know I need to get some answers
*Ama benim her iki yolda da bazı cevaplara ihtiyacım var.
About I stand with him
*Nerede onunla olacağım
How do I know, I need to know
*Nasıl bilebilirim, Bilmem gerek.
My friends all tell me maybe I should seek a psychic
*Arkadaşlarım her zaman belki bir medyumla görüşmelisin diyorlar.
They tell me just beware I may or may not it
*Ve onlar onu sadece benim yapabildiğimi,
sadece benim sakındığımı ve beğenemeyeceğimi söylüyolar.
But either way I know I need to get some answers
*Ama benim her iki yolda da bazı cevaplara ihtiyacım var.
About I stand with him
*Nerede onunla olacağım
How do I know, I need to know
*Nasıl bilebilirim, Bilmem gerek.
How do I know? I need to know
*Nasıl bilebilirim? Bilmem gerek
How do I know, I need to know
*Nasıl bilebilirim, Bilmem gerek
How do I know, I need to know
*Nasıl bilebilirim, Bilmem gerek
How do I know, I need to know
*Nasıl bilebilirim, Bilmem gerek.