Lost in the woods of a dream
Bir rüyanın ormanında kayboldu
Call it an American one but we couldn't be further from home
Amerikalı bir numara, ama evden daha fazla olamazdık.
So we rode, in the search of a place to rest our bloodshot eyes
Bu yüzden, kanlı gözümüzün dinlenmesi için bir yer aradık.
But everything has a price to pay, everything has a price to pay
Ama her şeyin bir bedeli vardır, her şeyin bir bedeli vardır
In the face of a stranger there was no sympathy to be found
Bir yabancı karşısında, bulunacak bir sempati yoktu.
So we'll draw from the innocence
Yani masumiyetten çekeceğiz
Don't make me regret this
Beni pişman etme.
Mark the lines, right now
Çizgileri işaretle, hemen
Mark the fucking lines
Lanet çizgileri işaretle
We have been double crossed
Çift çarpıldı
Let the pain begin
Acı başlasın
Mark the lines whats done is done, we have been double crossed
Yapılmış olan çizgileri işaretleyin, iki kez çarpıldık
Everything has a price to pay don't make me regret
Her şeyin bir bedeli vardır, bana pişmanlık getirmez
This was never the way, still no answer
Bu asla bir yol değildi, hala cevap yok
Will you stand by me when I collapse
Çöktüğümde yanımda olacak mısın?