Las armas
Silah
******************
Hermano tenés las armas
y yo también las tengo.
Hermano soltá las armas
y yo también las suelto
******************
Kardeşim, sende silah var
ve ben de sahibim bir tanesine.
Kardeşim, bırak şu silahı,
bak ben de bırakıyorum.
******************
Me las dieron cuando nací
una pistola y un fusil
y una espada blanca
ya maracada, ya clavada aquí.
******************
Doğduğum gün vermişler elime,
bir tabanca ve bir tüfek,
ve beyaz bir kılıç.
Artık çok belli bu, artık mıhlanmış.
******************
Ya estamos frente a frente
y todos tenemos miedo,
esta todo congelado
y si te mato me muero.
******************
Karşı karşıyayız şimdi,
ve hepimiz korkuyoruz.
Herkes donup kalmış bir halde.
Seni öldürürsem eğer, ben ölürüm.
******************
Frente frente sin disparar,
esperando para descartar
esperando que te caigas niño
o que me caiga aca... que me caiga aca.
******************
Yüz yüze, ateş etmeden,
kaideleri umursamadan.
Bekliyorlar ki ya sen düşesin çocuk,
ya da ben kapaklanayım yere.
******************
Quién nos va a escuchar?
Quién nos va a parar?
Qué es lo que hay alla?
Afuera de esta guerra eterna, fuera de esta guerra.
******************
Kim bizi duyacak?
Kim bizi durduracak?
Ne var bunun ardında?
Bu sonsuz savaşın ötesinde, bu sonsuz savaşın dışında...
******************
Hermano tenés las armas
y yo también las tengo.
Hermano soltá las armas
y yo también las suelto.
******************
Kardeşim, sende silah var
ve ben de sahibim bir tanesine.
Kardeşim, bırak şu silahı,
bak ben de bırakıyorum.
******************
Me las dieron cuando nací
una pistola y un fusil
y una espada blanca
ya maracada, ya clavada aquí.
******************
Doğduğum gün vermişler elime,
bir tabanca ve bir tüfeki
ve beyaz bir kılıç.
Artık çok belli bu, artık mıhlanmış.
******************
La gente sale a la calle
a ver que estamos haciendo.
La gente se mete adrentro
y solo se escucha el viento.
******************
İnsanlar çıkmış sokaklara,
ne yapacağımızı görmek için.
Sonra kaçmışlar içeri,
sadece rüzgar duyulmakta artık.
******************
Cara a cara sin disparar
esperando para descartar
esperando que te caigas niño
o que me caiga aca... que ma caiga aca.
******************
Yüz yüze, ateş etmeden,
kaideleri umursamadan.
Bekliyorlar ki ya sen düşesin çocuk,
ya da ben kapaklanayım yere.
******************
Quién nos va a escuchar?
Quién nos va a parar?
Qué es lo que hay alla?
Afuera de esta guerra eterna, fuera de esta guerra.
******************
Kim bizi duyacak?
Kim bizi durduracak?
Ne var bunun ardında?
Bu sonsuz savaşın ötesinde, bu sonsuz savaşın dışında...
******************
Quién nos va a escuchar?
Quién nos va a parar?
Qué es lo que hay alla?
Afuera de esta guerra eterna, fuera de esta guerra.
******************
Kim bizi duyacak?
Kim bizi durduracak?
Ne var bunun ardında?
Bu sonsuz savaşın ötesinde, bu sonsuz savaşın dışında...
******************
De seguir viviendo, seguir viviendo
Quiero ver amanecer
pero del otro lado ver amanecer
sacarme la seguera y ver como salir
de la mentira eterna donde me metí...
******************
Devam ederek yaşamaya...
Güneşin doğuşunu görmek istiyorum,
ama diğer taraftan da istiyorum bunu.
Al benden artık bu körlüğü,
bu içinde tutsak olduğum sonsuz yalanı...