Just shoot for the stars if it feel right
(Eğer doğru geliyorsa yıldızlara ateş et)
Then aim for my heart if you feel
(Kalbime nişan al eğer yapmak istiyorsan)
Yeah,take me waymake it okay
(Evet,beni uzağa götür ve yap)
Yeah,you really make me wonder bout you
(Evet,sen beni gerçekten meraklandırıyorsun)
Well baby its hard
(Evet bebeğim bu zor)
When its feels youre brokenscarred
(Kalbin kırılmış ve korkmuş hissettiğin zamanlarda)
Nothin feels right
(Hiçbir şey doğru hissettirmez)
But when you with me
(Ama benimle olduğunda)
Ill make you believe
(Seni inandırırım)
Girl you really make me wonder bout you
(Kızım gerçekten beni meraklandırıyorsun)
Ive wasted my nights
(Gecelerimi boşa harcadım)
You turned out the lights
(Sen ışıkları söndürüdn)
Now Im paralyzed
(Şimdi kalakalmış durumdayım)
Still stuck in that time when we called it love
(Adına aşk dediğimiz zamanlara takılı kaldım)
But even the sun sets in paradise
(Ama cennette bile güneş batıyor)
I dont mind spendin everyday
(Her günü harcamayı düşünmüyorum)
Sunday mornin rain is pourin
(Pazar sabahı sağanak yağıyor)
Out on your corner in the pourin rain
(Senin köşende,sağanak yağmur altında)
Steal some covers,share some skin
(Birkaç battaniye çal,birkaç tulum paylaş)
Look for the girl with the broken smile
(Kırık gülümsemesi olan kızı ara)
Sunday mornin rain is fallin
(Paazar sabahı yağğmur yağıyor)
Ask her if she wants to stay a while
(Ona biraz kalmak ister mi diye sor)
Sunday mornin rain is fallin
(Pazar sabahı yağmur yağıyor)
And she will be loved(3)
(Ve o seviliyor olacak)
And I wont go home without you
(Ve sen olmadan eve gitmeyeceğim)
I know its hard to remember
(Hatıırlaması zor,biliyorum)
The people we used to be
(İnsanlar bizi kullanırdı)
But Im in in misery
(Ama ben mutsuzum)
You say its too late to make it
(Bunu yapmak için çok geç olduğunu söylüyorsun)
But is it too late to try
(Ama denemek için çok mu geç?)
Why wont you answer me
(Neden bana cevap vermiyorsun?)
Well baby you are all I need
(Evet bebeğim ihtiyacım olan herşeysin)
In darkness you are all I see
(Karanlıktta gördüğüm herşey sensin)
Comerest your bones with me
(Gel ve kemiklerini dinlendir benimle)
Driwing slow on sunday mornin
(Pazar sabahında yavaşça sürüyorum)
And it goes ...
(Ve bu şekilde devam ediyor)
This love has taken its toll on me
(Bu aşk bana çok zarar verdi)
She said goodbye too many times before
(Daha önce çok elvede dedi)
Now take me by the tongue
(Şimdi dilinle al beni)
And Ill show you all the moves Jagger
(Ve sana bütün Jagger hareketlerini göstereceğim)
Ive got the moves Jagger
(Jagger gibi hareketlerim var)
Whoo
My heart is breakin in front of me
(Kalbim gözöüm önünde kırılıyor)
I have no choice yeah I wont say goodbye anymore
(Başka seçeneğim yok.Evet,artık elveda demeyeceğim)
Just look into my eyes
(Sadece gözlerimin içine bak)
And Ill own you with the moves Jagger
(Sana Jagger gibi hareketlerle sahip olacağım)
I got the moves Jagger
(Jagger gibi hareketlerim var)
Now Im at a payphone
(Şimdi ankesörlü telefondayım)
I dont mind spendin everyday
(Her günü harcamayı düşünmüyorum)
All of my change spent on you
(Bütün şanslarımı senin üstünde kullanıyorum)
Out on your corner in the pouring rain
(Senin köşende,şağnak yağmur altında)
have the times gone?
(Zaman nereye gitti?)
Look for the girl with the broken smile
(Kırık gülümsemesi olan kızı ara)
are the plans we made for two?
(İkimiz için yaptığımız planlar nerede?)
Ask her if she wants stay a while
(Ona bir süre kalmak ister mi diye sor)
And she will be loved(6)
(Ve o seviliyor olacak)
Gönderen:Nisa Selver Dulkadir