Bittersweet (Acı Tatlı)
Sweeter than the berry
Duttan daha tatlı
I know you want the juice
Biliyorum meyve suyu istiyorsun
Suckin' on that cherry
Bu kirazı emiyorum
Bite in two
İkisini ısırıyorum
Do you wanna wet it?
Bunu ıslatmak ister misin?
It's fresh for you
Senin için taze
You know you can get it
Biliyorsun bunu alabilirsin
But you choose
Ama seçtin
I like the way i move around (don't stop)
Hareket ettiğim yolu sevdim (durma)
When you're around, yeah
Sen etraftayken
I like to taste in my mouth (me gusta)
Dudaklarımda tatmayı seviyorum (beğendim)
Oh, in my mouth
Dudaklarımda
I've been climbing up a naughty tree, naughty tree
Terbiyesiz bir ağaca tırmanıyorum, terbiyesiz ağaç
When you feeling for the most of me, most of me
Sen benim birçoğumu hissettiğinde, birçoğumu
I've been climbing up a naughty tree, naughty tree
Terbiyesiz bir ağaca tırmanıyorum, terbiyesiz ağaç
When you feeling for the most of me, most of me
Sen benim birçoğumu hissettiğinde, birçoğumu
I like the way you're making my bittersweet, bittersweet
Benim acımı tatlılaştırma şeklini sevdim, acı tatlı
I like to taste your feel will makes me feel so weak, feel so weak
Hislerini tatmak bana çok zayıf hissettirecek, bunu sevdim, çok zayıf hisettirecek
Girl
Kızım
When you go and said it
Gittiğinde ve söylediğinde
Spread it all out on the table
Hepsi masanın üstüne yayılmış
Know that you can get it
Biliyorsun bunu alabilirsin
Anything you want, you got it
İstediğin her şeye, sahip olabilirsin
You like melons, taste like heaven when I bite it
Kavunlara benziyorsun, ısırdığımda tadın cennet gibi
I'm not fallen, but I can be bite for the good life
Aşık omadım ama iyi bir yaşam için ısırmış olabilirim
I like the way i move around (don't stop)
Hareket ettiğim yolu sevdim (durma)
When you're around, yeah
Sen etraftayken
I like to taste in my mouth (me gusta)
Dudaklarımda tatmayı seviyorum (beğendim)
Oh, in my mouth
Dudaklarımda
I've been climbing up a naughty tree, naughty tree
Terbiyesiz bir ağaca tırmanıyorum, terbiyesiz ağaç
When you feeling for the most of me, most of me
Sen benim birçoğumu hissettiğinde, birçoğumu
I've been climbing up a naughty tree, naughty tree
Terbiyesiz bir ağaca tırmanıyorum, terbiyesiz ağaç
When you feeling for the most of me, most of me
Sen benim birçoğumu hissettiğinde, birçoğumu
I like the way you're making my bittersweet, bittersweet
Benim acımı tatlılaştırma şeklini sevdim, acı tatlı
I like to taste your feel will makes me feel so weak, feel so weak
Hislerini tatmak bana çok zayıf hissettirecek, bunu sevdim, çok zayıf hisettirecek
Girl
Kızım
Listen so I can just let go and you can feel that flow (ohh)
Dinle bu yüzden bırakıp gidemem ve sen bu akışı hissedebilirsin
Listen so I can just let go and you can feel that flow
Dinle bu yüzden bırakıp gidemem ve sen bu akışı hissedebilirsin
No, no, no
Hayır, hayır, hayır
I like the way you're making my bittersweet, bittersweet
Benim acımı tatlılaştırma şeklini sevdim, acı tatlı
I like to taste your feel will makes me feel so weak, feel so weak
Hislerini tatmak bana çok zayıf hissettirecek, bunu sevdim, çok zayıf hisettirecek
Oh nah nah, nah
Hayır, haıyr, hayır