You make me feel like
All those kids that
Were supposed to stay the night but
Changed their mind and called their mommy
-Sen beni sanki tüm bu çocuklar gece kalacaklarmış da
fikirlerini değiştirip annelerini aramışlar gibi hissettiriyorsun
You are not me, I am dirty
-Sen ben değilsin, ben pisim
You make me feel like
All those kids that
Were supposed to stay the night but
Changed their mind and called their mommy
-Beni sanki tüm bu çocuklar tam gece kalacakken
son anda annelerini arayıp fikir değiştirmişler gibi hissettiriyorsun
You are not me
-Sen ben değilsin
Remember that day
-O günü hatırla
We met for coffee and you were late
-Kahve içmek için buluşmuştuk ve sen gecikmiştin
Yeah we shat all about you and you mostly
-Evet, tamamen senin hakkında saçmaladık ve genellikle senin
But a bit about me
-Ama birazcık da benim
And then now we back to yours
-Ve sonra, şimdi seninkilere dönüyoruz
And I never been there before
-Ve ben hiçbir zaman orada olmadım
On the blue line subway
-Metrodaki mavi çizgide
Yeah I think it was raining
-Evet bence bu doğruydu
Yeah you made me a painting
-Evet, sen benden bir resim yaptın
Sing a song about dolphins
-Yunuslar hakkında bir şarkı söyledin
Young love, was calling
-Gençlik aşkı, çağırıyordu
It was a good day
-Guzel bir gündü
Oh, what a good day
-Oh, ne güzel bir gün
But it is long gone now
-Ama çoktan geçti gitti
When all the stars fell down
-Bütün yıldızlar kayıp gittiğinde
It was a good day
-Güzel bir gündü
Oh, what a good day
-Oh, ne de güzel bir gün
That day you broke my heart
-Kalbimi kırdığın gün…
I loved you way too hard
-Seni baya baya sevmiştim
Now I'm free
-Şimdi özgürüm
Remember so well
-Çok iyi hatırlıyorum
That time when I found a dog
-Bir köpek bulduğum zamanı
I thought you'd be cool
-Senin sevineceğini düşündüm
Not cool at all
-Pek de sevinmedin
When you opened the door (come on)
-Kapıyı açtığında (hadi ama)
You said I was your soulmate
-Ruh eşin olduğumu söyledin
And I was there on my way
-Ve ben orada, kendi yolumdaydım
On the blue line subway
-Metroda mavi çizgide
And I think it was snowing
-Ve sanırım kar yağıyordu
‘Cause the city was glowing
-Çünkü şehir parıldıyordu
Yeah I started to notice
-Evet, dikkat etmeye başladım
Young love, was broken
-Gençlik aşkı işte, kırılmış
It was a good day
-Guzel bir gündü
Oh, what a good day
-Oh, ne güzel bir gün
But it is long gone now
-Ama çoktan geçti gitti
When all the stars fell down
-Bütün yıldızlar kayıp gittiğinde
It was a good day
-Güzel bir gündü
Oh, what a good day
-Oh, ne de güzel bir gün
That day you broke my heart
-Kalbimi kırdığın gün…
I loved you way too hard
-Seni baya baya sevmiştim
Now I'm free
-Şimdi özgürüm
Free, free, free falling
-Özgür, özgür, kendi halinde (serbest)