(Dear Bobbie, do you remember
When you were young and very pretty? I do
I remember pleated skirts, black and white saddle shoes
Do you remember dancing that night? I do
I still think of you when we dance
Although we can?t jitterbug as we did then)
Sevgili Bobbie, hatırlıyor musun
genç ve güzel olduğun zamanları? Ben hatırlıyorum.
Pileli etekleri hatırlıyorum, siyah beyaz kemerli ayakkabıları.
O geceki dansı hatırlıyor musun? Ben hatırlıyorum.
Dans etmeyi pek becerememiş olsak da.
Do you remember when
How long has it been?
Nineteen forty five
You opened my blue eyes
To see a whole new life
Hatırlıyor musun
ne kadar zaman oldu?
1945' te
mavigözlerimi yepyeni bir dünyaya açtın.
Do you remember when
I told you this that night
That if you're by my side
When everyday begins
I'll fall for you again?
I made a promise when
I told you this that night
Hatırlıyor musun
sana "Eğer benimleysen
her yeni gün başlarken
senin için yeniden düşeceğim" dediğimi?
Bunu söylediğimde sana söz verdim.
That I'll be fine
Cause when I die then I die loving you
It's alright, I'll be fine
When I die then I die loving you
Loving you, loving you
İyi olacağıma dair.
çünkü öldüğümde, seni severek ölmüş olacağım.
Her şey yolunda, iyi olacağım.
Öldüğümde seni severek ölmüş olacağım,
seni severek.
(Do you remember the times
We would give up on each other and get back together
Then we finally was married in nineteen forty nine
We drove the yellow convertible all night long
Do you remember? I do)
Hatırlıyor musun
diğerlerini bırakıp
tekrar bir araya geldiğimiz zamanları.
Ve sonunda, 1945' te evlendiğimizde
bütün gece boyunca sarı, üstü açık bir araba sürdük.
Hatırlıyor musun? Ben hatırlıyorum.
Life has led us here
Together all these years
This house that we have made
Holds twenty-thousand days
And memories we've saved
Since life has lead us here
Hayat bizi buraya kadar getirdi.
Birlikte geçirdiğimiz onca yıl,
20 - 30 günde
birlikte yaptığımız bu ev,
ve hayat boyu biriktirdiğimiz hatıralar
bizi buralara kadar getirdi.
And I'll be fine
Cause when I die then I die loving you
It's alright, I'll be fine
Cause when I die then I die loving you
Loving you, loving you
Ve ben iyi olacağım.
Çünkü öldüğümde, seni severek ölmüş olacağım.
Her şey yolunda, iyi olacağım.
Çünkü öldüpümde, seni severek ölmüş olacağım,
seni severek.
I'm coming home to you
Stepping off my shoes
Resting in my chair
See you standing there
The silver in your hair
I'm coming home to you
Eve geliyorum, sana geliyorum,
ayakkabılarımı çıkarıp
sandalyemde dinleniyorum,
seni görüyorum orada, ayakta dururken.
Saçında gümüş teller...
Eve geliyorum, sana geliyorum.
When I lay tonight
When I close my eyes
I know the sun will rise
Here or the next life
As long as you're still mine
Gece uzanıp yattığım
gözlerimi kapattığım zaman
güneşin doğacağını biliyorum
şimdi ya da sonraki yaşamımda
sen hâlâ benim olduğun sürece.
Then it's alright, I'll be fine
Cause when I die then I die loving you
It's alright, I'll be fine
Cause when I die then I die loving you
Loving you, loving you
Her şey yolunda, iyi olacağım.
Çünkü öldüğümde, seni severek ölmüş olacağım.
Her şey yolunda, iyi olacağım.
Çünkü öldüğümde seni severek ölmüş olacağım,
seni severek.
(You have gray hair now but you're a, a beautiful women
And the years have been good to both of us
We walk slow now but we still have each other
The glue of love is still bonding us together
That is what I remember, do you remember?)
Saçların gri şimdi, ama sen hâlâ güzel bir kadınsın.
Ve yıllar ikimize de iyi geldi.
Yavaş yavaş yürüyoruz şimdi, ama hâlâ birbirimize sahibiz.
Aşkın büyüsü hâlâ bizi birbirimize bağlıyor.
Benim hatırladıklarım bunlar. Sen de hatırlıyor musun?