Yulya Belomlinskaya - Privokzal'nyj Bufet

Ты сидишь в привокзальном буфете
и буфетчице смотришь в глаза
будто только и было на свете -
этот город и этот вокзал

A буфетчица, тля пергидрольная
перламутром безгубого рта
улыбается, нынче, довольная
нынче - эта, а завтра - вон та!

Журавлей не наловишься в небе та
а синиц та кругом, зашибись!
если ниже земли падать некуда
так поближе к земле и прижмись

Tы, ненужный, небритый и пьяненький
заливаешь обиду свою
а в буфете засохшие пряники
жигулевское пиво дают

И довольная эта буфетчица
у которой разжился хабцом
как советская власть, с человеческим
неумытым, а все же лицом

Говорят, был ты первым на питере
при часах, при усах, при судьбе
а вчера, тут какую-то видели
говорят, приезжала к тебе

C благородных, видать, больно нервная!
да потратилась зря на билет
если ниже земли - падать некуда
то и вышел ответ на семь бед

Bсе буфетные со смеху прыснули
уж послал ты ее, так послал…
сладко пахнет борщами и крысами
этот город и этот вокзал!

---------------------------------------------
Türkçe İstasyon büfesi

İstasyondaki bir büfede oturuyorsun,
Büfeci kızın gözlerine bakıyorsun,
Sanki tüm dünyada, bir tek,
O şehir ve o istasyon kalmış gibi.

Büfeci kız ise, kimyevi bir yaprak biti
Ağzında dudakları görünmüyor, sedefli
Gülümsüyor, bugün, memnun
Bugün – o , yarın ise – öbürü!

O gökteki turnalara yakalanmayacaksın
Baştankaralar ise hey yanda, çarpacaksın!
Eğer daha aşağıya düşecek bir yer kalmadıysa
Toprağa daha sıkı yapışacaksın.

Sen, lüzumsuz, traşsız ve hafiften sarhoş,
Döküyorsun kırgınlıklarını.
Büfede kurumuş kurabiye
Ve Jiguli marka bira veriyorlar.

Ve memnun o büfeci kız,
Sigara izmaritleri dağ olmuş,
Sovyet idaresi gibi, pis de olsa
İdare edilecek birileri var.

Diyorlar ki Piter'de birinciymişsin,
Saatte, bıyıkta, kaderde.
Dün de birini görmüşler burada
Sana geldiğini söylüyorlar.

Asil birine benziyormuş, aşırı sinirli!
Elbette, bilete boşa para harcamış.
Eğer daha aşağıya düşecek bir yer kalmadıysa,
Yedi belanın da çözümü çıktı ortaya.

Kahkahalardan uyandı tüm büfedekiler,
Defettin onu, hem de nasıl...
Ne de hoş borş ve sıçan kokuyor,
Bu şehir ve bu istasyon!