Oh ! je voudrais tant que tu te souviennes
Ah ! Hatırlamanı o kadar isterimki
Des jours heureux où nous étions amis.
Dost olduğumuz o mutlu günleri.
En ce temps-là la vie était plus belle,
O zamanlar hayat bugünden daha güzel,
Et le soleil plus brûlant qu'aujourd'hui.
Ve güneş daha da yakıcıydı.
Les feuilles mortes se ramassent à la pelle.
Düşen yapraklar kürekle toplanır.
Tu vois, je n'ai pas oublié...
Görüyorsun, unutmamışım...
Les feuilles mortes se ramassent à la pelle,
Düşen yapraklar kürekle toplanır
Les souvenirs et les regrets aussi
Hatıralar ve de pişmalıklar da öyle.
Et le vent du nord les emporte
Ve kuzey rüzgârı alıp götürür onları
Dans la nuit froide de l'oubli.
Unutulmuşluğun soğuk gecesine.
Tu vois, je n'ai pas oublié
Görüyorsun, unutmamışım
La chanson que tu me chantais.
Bana söylediğin şarkıyı.
{Refrain:}
(nakarat:)
C'est une chanson qui nous ressemble.
Bizi bir araya getiren bir şarkı bu.
Toi, tu m'aimais et je t'aimais
Sen beni seviyordun. ben de seni
Et nous vivions tous les deux ensemble,
Ve beraberce yaşıyorduk ikimiz,
Toi qui m'aimais, moi qui t'aimais.
Sen beni, ben de seni seviyordum.
Mais la vie sépare ceux qui s'aiment,
Ama hayat ayırır sevenleri,
Tout doucement, sans faire de bruit
Yavaşça ve sessizce ayırır..
Et la mer efface sur le sable
Ve dalgalar siler, kumdaki
les pas des amants désunis.
ayak izlerini, ayrılmış sevenlerin.